Akademik Kariyer Düşünenlere 4 Tavsiye

Yazar: Selçuk Can Güven

Lisans bitti, yüksek lisans düşünüyorsunuz. Ya da doktora bitmek üzere ne yapacağım diye düşünüyorsunuz. Ya da bunlar bir türlü bitmiyor. Okulda kalıp akademisyen mi olsam, YORDOMCO DOÇONT ağıza dolu dolu geliyor süper olur diye düşünüyorsunuz. Siz düşünürken benden 4 tavsiye.

1. Kararsız kaldığınız için akademik kariyer düşünmeyin.

Öğrencilerimde, arkadaşlarımda ve Türkiye genelinde en sık gördüğüm yanılgı bu. Yapacak başka bir şey olmadığı için, ya da yapılacak şeyler daha zorlu geldiği için insanlar yüksek lisans ve doktora yapmaya karar veriyor.

Okul bitti n’apsak? E bi de yüksek çakayım bunun üstüne?

Kariyer yolu çizmek zorlu bir iş. Sabır ve çaba gerektiriyor. Lisans eğitimi tamamlanınca insanın karşısına pek çok seçenek çıkıyor ve bunların hepsi zorlu yollar. Sudan çıkmış balıktan beter lisans mezunları, üniversitelerin kendilerine hiçbir şey katmamış olduğuyla yüzleşecekleri bir farkındalık sürecine giriyor.

KPSS hazırlık, iş arama süreci, özel sektöre deneyimsiz girmeye çalışmanın zorluğu, erkekler için askerlik, vb. Bu şekilde bakarsanız aslında bu kararlar normal. Yıllarca okulda kalmışsınız. Bildiğiniz ve dinamiklerine aşina olduğunuz tek ekosistem üniversite ekosistemi. Her ne kadar farklı hayallerimiz olsa da çoğumuz konfor alanının dışına çıkmanın getireceği bilişsel yük ve güvensizlik hissinden kaçmak için akademik kariyere devamı seçiyoruz.

Akademik kariyer okulun devamı. Yüksek lisans dersleri bile 4. sınıftaki 400 kodlu derslerden sonra 500’lü kodlarla devam ediyor. 4 yıllık lisans programlarında 5. yıl dersleri yani. Eğer o alanda daha derin bilgi sahibi olmak konusunda tutkulu değilseniz akademik kariyere devam etmeyin.Sizi ne para yönünden, ne de mesleki yönden tatmin edecektir.

Akademik kariyer, çok dar bir konu üzerinde dikey uzmanlaşma yapma işi. Daracık bir alanda çok fazla bilgi sahibi (uzman) olma eylemi. Eğer uzmanlaşacağınız o daracık alana karar vermediyseniz, sizi tutkuyla kendine çeken böyle bir alan yoksa, ya da size bu konuda yol gösterebilecek bir danışman öğretmeniniz yoksa, akademik kariyer sizi mutlu etmeyecek. Sadece daha yüksek bir diploma sahibi olmak için yıllarınızı mutsuz geçirmektense sahaya çıkıp iş deneyimi edinmek, akademik olmayan hedeflerinize sizi diplomadan daha hızlı taşıyacaktır.

2. Zeki ve çalışkan olmanın yetmediği zorlu bir yol olduğunun farkında olun.

Bölüm birincisiydiniz, yüksek onur derecesiyle falan bitirdiniz, bravo. Demek ki kuvvetli ezberiniz ve sorumluluk bilinciniz mevcut. Fakat akademide; rekabetin, notların açıklandığı panolardan gerçek hayata inişine şahit olacaksınız. Zeki ve çalışkan olmak yetmeyecek. Kitap bilgeliğinden (book smart) sokak bilgeliğine (street smart) geçmek durumundasınız.

Daha önce hiç olmadığınız kadar sosyal olmanız gerekecek. Alanınızda düzenlenen konferanslara gidecek, branşın öncüleriyle tanışacak, kendi çalışmalarınızı sunacaksınız. İnternet komünitelerinde mesajlaşıp, gerçek hayatta bir araya geleceksiniz. Twitter’ı kedi videolarından ziyade alanınızdaki yenilikleri takip etmek için verimli şekilde kullanmanız gerekecek.

İngilizce’ye profesyonel düzeyde çok çok iyi hakim olmak gerekecek. Maaşınızı veren kurumdan yayın baskısı hissedeceğiniz için, çok iyi seviyede okuma, okuduğunu anlama ve yazma becerilerine sahip olmanın yanında, yayınlarınızı uluslararası toplantılarda sunabilmek ve kendinize yeni kapılar açabilmek için bir o kadar da iyi seviyede konuşma becerileri gerekli.

3. Torpille yüzleşmeye hazırlanın

Akademik torpili organik ve inorganik olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Organik torpil, kendiliğinden, doğal yollarla gerçekleşen, kötü niyetli olmayan ama tarafsız da olmayan torpil. Örneğin bir doktora sonrası pozisyonu açılmış ve ilana çıkmışlar. Pozisyonu açan hoca, daha önce beraber çalıştığı ya da iş disiplinini bildiği bir adaya öncelik verecektir. İnsanlık hali. Organik torpile meyilli insanlar genelde, önüne sağlam akademik CV’ler gelirse, önyargısız davranabilme yetilerine de sahip oluyorlar.

İnorganik torpil ise bir pozisyonun spesifik olarak bir kişiye açılmış olması, diğer tüm adayların otomatik olarak reddedilmesi, ya da o sırada okulda veya Türkiye’de muktedir zümre kimse onların vasıflı/vasıfsız ayrımı gözetmeden kendinden olanları direkt veya yukarıdan emirle almalarıdır. Ayrı bir yazının konusu olan bu ahlaksız ve haysiyetsiz davranış, Türkiye’nin bir gerçeğidir ve akademi düşünüyorsanız yüzleşeceğiniz bir konudur.

4. Akademi dışında seçenekleriniz olduğunu unutmayın

Henüz akademik kariyer seçmediyseniz, akademi dışında seçenekleriniz olduğunu unutmayın. İkinci maddede yazdığım bir akademisyende asgari bulunması gereken becerilerin yarısıyla dışarıda çok rahat iş bulabilirsiniz. Biraz sağduyu biraz sosyallik ve iyi dil becerileri ile pek çok kapının açılacağını göreceksiniz.

Akademik kariyerinizin sonunda bile olsanız, akademi dışında seçenekleriniz olduğunu unutmayın. Dar bir alanda uzun yıllar çalışmanın getirdiği izolasyon, size kendinizi değersiz hissettirebilir. Durum hiç de böyle değil. Akademide kazandığınız analitik düşünce, eleştirel düşünce, gözlem, bilgiye farklı kaynaklardan ulaşabilme, karmaşık bilgileri belirlenmiş sınırlar içerisinde anlaşılabilir hale getirebilme vb. yetenekler dışarıda hayatta kalmak için oldukça yeterli.

En yalın haliyele bilgiye ulaşmak, daha fazla öğrenmek, ne kadar bilmediğini anlayıp araştırma gücü bulmak ve keşif yapmak sizi mutlu etmiyorsa, akademi beklediğiniz gibi olmayabilir.

Ben bu şekildeyim zaten diyorsanız sizi harika bir yolculuk bekliyor olabilir.

Kaliteli, düzenli, doğruluğu kanıtlanmış ve akademik bilginin tek kaynağı akademi değil artık. MOOC sayesinde dünyanın en köklü üniversitelerindeki duayen hocaların derslerine katılım ücretsiz mümkün. Dolayısıyla kendinizi geliştirmek, mesleğinizde gelişmek, belirli bir alanda uzmanlaşmak için artık yüksek lisans veya doktora yapmaya gerek yok.

Elbette sadece diploma veya ünvan için çıkılan yolculukları bunun dışında tutuyorum. O zaman akademiye ihtiyaç var. Ama buna akademi değil özel eğitim sektörü dersek daha doğru olur. Sektörün de zaten o tip insanlara ihtiyacı var. Pek çok özel üniversitenin para karşılığı diploma dağıtan niteliksiz eğitim kurumlarına dönüştüğünü görememek için son 5 yılı mağarada geçirmiş olmak gerekiyor.

 

Kaynak: Medium

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir